Anayasanın 90/5 maddesine göre: “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir.” Bu nedenle Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeler iç mevzuatın bir parçası haline gelir. Hatta yüksek yargı kararlarında, milli mevzuata göre Uluslararası sözleşmelere üstünlük tanınacağı kabul edilmektedir. Nitekim 2004 yılında yapılan değişiklikle Anayasamızın 90/f. 5 son cümlesine; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.” ibaresi eklenmek suretiyle temel hak ve özgürlüklerle ilgili sözleşmelere üstünlük tanınması anayasal güvence altına alınmıştır.
Ancak, uygulamada özellikle “özel hukukla” ilgili alana ilişkin Uluslararası sözleşmeler bakımından durum oldukça farklıdır. Mahkemelerin uygulamasında uluslararası sözleşmeler eğer bir uygulama kanunu çıkartılmamış ya da sözleşmenin ait olduğu mevzuatta bir değişiklik yapılarak sözleşme kanun metnine işlenmemişse Uluslararası sözleşmeler kararlar verilirken göz önünde bulundurulmaktadır.
Nitekim Türkiye denizcilikle ilgili Uluslararası Çalışma Örgütünce (ILO) hazırlanan birçok sözleşmeye taraf olmuştur. Bu sözleşmeler ve sözleşmelere katılmamızın uygun bulunduğuna dair kanunlar şunlardır:
1-) İş Kazalarının Önlenmesine (Gemiadamları) İlişkin 134 Sayılı Sözleşme (Kanun No. 4935, Kabul Tarihi : 15.7.2003, 22/07/2003 tarih ve 25176 sayılı R.G.)•
2-) Gemiadamlarının Ulusal Kimlik Kartlarına İlişkin 108 Sayılı Sözleşme (Kanun No. 4939, Kabul Tarihi : 15.7.2003, 22/07/2003 tarih ve 25176 sayılı R.G.)
3-) Gemiadamlarının Yıllık Ücretli İznine İlişkin 146 Sayılı Sözleşme (Kanun No. 4940, Kabul Tarihi: 15.7.2003, 22/07/2003 tarih ve 25176 sayılı R.G.)
4-) Gemiadamlarının Ülkelerine Geri Gönderilmesine İlişkin 166 Sayılı Sözleşme (Kanun No. 4941, Kabul Tarihi: 15.7.2003, 22/07/2003 tarih ve 25176 sayılı R.G.)
5-) Gemiadamlarının Hastalanması, Yaralanması ya da Ölümü Halinde Armatörün Sorumluluğuna İlişkin 55 Sayılı Sözleşme (Kanun No. 4942, Kabul Tarihi : 15.7.2003, 22/07/2003 tarih ve 25176 sayılı R.G.)
6-) Gemilerde Mürettebat İçin İaşe ve Yemek Hizmetlerine İlişkin 68 Sayılı Sözleşme (Kanun No. 4943, Kabul Tarihi: 15.7.2003, 22/07/2003 tarih ve 25176 sayılı R.G.)
7-) Gemi Aşçılarının Meslekî Ehliyet Diplomalarına İlişkin 69 Sayılı Sözleşme (Kanun No. 4944, Kabul Tarihi: 15.7.2003, 22/07/2003 tarih ve 25176 sayılı R.G.)
8-) Gemiadamlarının Sağlığının Korunması ve Tıbbî Bakımına İlişkin 164 Sayılı Sözleşme (Kanun No. 4945, Kabul Tarihi: 15.7.2003, 22/07/2003 tarih ve 25176 sayılı R.G.)
9-) Liman İşlerinde Sağlık ve Güvenliğe İlişkin 152 Sayılı Sözleşme (Kanun No. 4946, Kabul Tarihi : 15.7.2003, 22/07/2003 tarih ve 25176 sayılı R.G.)
Bu sözleşmeler gerek işveren gerekse gemiadamı bakımından önemli hükümler içermektedir. Ancak, her biri ayrı bir makale konusu olabilecek bu sözleşmelerin içeriklerine bu yazının muhteviyatı içerisinde yer vermek mümkün olmadığından sadece isimlerini belirtmekle yetinmekteyiz.
Aradan uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen ne 1967 tarihli Deniz İş Kanunu değiştirilmiş ne de bu Uluslararası sözleşmeler hayata geçirilebilmiştir. Bugün, çalışma hayatının en sorunlu alanlarından birini denizcilik sektörü oluşturmaktadır. Bu nedenle yasa koyucunun bu alanı yeni baştan düzenleyecek bir kanunu ivedilikle yürürlüğe koyması, uygulamada ise mahkemelerin kararlarında ulusları sözleşmeleri de dikkate alması gerekmektedir. Zira, deniz iş davalarının klasik iş davaları ile aynı şekilde ele alınması, hem gemiadamları hem de işveren açısından adil olmayan sonuçların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
• (Sözleşme metinlerine http://www.ilo.org/public/turkish/region/eurpro/ankara/about/sozlesmeler.htm adresinden ulaşılabilir).
•• Gemiadamları ile ilgili bu sözleşmelerin uygun bulunduklarına dair Bakanlar Kurulu Kararları 02.12.2003 tarih ve 25304 (Asıl) Sayılı R.G.’de yayımlanmıştır.